8 mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında grev başlatmışlar. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve daha sonra çıkan yangından kaçılamaması sonucu çoğu kadın 129 işçi hayatını kaybetmişti.
Zaman içinde ölenlerin anısına anma etkinlikleri yapılmıştı. Nihayette Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 16 aralık 1977 tarihinde 8 martın ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak anılmasını kabul etti.
Türkiye’de bu gün için, zaman zaman yapılan etkinlikler 1984 yılından itibaren düzenli yapılmaya başlanmıştır. Ülkemizde de aynı süreç takip edilmiştir.
Nihayette 8 Mart, tüm dünyada ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanan uluslararası bir gün olmuştur. Dünyada olduğu gibi KKTC’de de bu gün çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu günlerde yapılan açıklamalarda kadınlara daha iyi muamele istemleri gündeme getirilmektedir.
Ülkemizde genelde kadın örgütleri ve diğer sivil toplum örgütleri çeşitli etkinliklerle bu günü kutlamaktadırlar.
Bu etkinliklerde kadınlara daha iyi muamele yapılması istemleri dile getirilmektedir. Ayrıca topluma emeği geçmiş kadınları takdir edici faaliyetler yapılmaktadır.
Ülkemizde  kadınlarımıza karşı tutum ve davranışlar başka ülkelerdekinden çok çok iyidir.Eğitim düzeyinin artması ayrıca televizyon ve benzeri iletişim imkanlarının yaygınlaşması bugünkü iyi seviyeye ulaşılmasını sağlamıştır. Ne var ki arada kadınlara karşı olumsuz tavırlar sergileyenler de zaman zaman çıkmaktadır. Zamanla bunlarda olmayacak. İnancımız bu.
Analarımıza, kız kardeşlerimize , eşlerimize ve de kızlarımıza karşı sevgi ve saygımız vardır ve her daim olmalıdır.
Toplumlarda yeni nesillerin yetişmesinde büyük görev ve sorumluluğu olanlardan biri analar diğeri de öğretmenlerdir.
Öğretmenler okullarda çocuklarımızı eğitirken, analar da evlerde çocukları hayata hazırlamaktadırlar. Babalar çoğu kez gün içinde işte olduğundan , çocuklarla ilgilenmek annelere kalmaktadır. Çocuklarına yardımlaşmayı, insan sevgisini aşılayan annelerin çocukları daha sonraki süreçte başarılı olmaktadırlar.
Kadınların erkeklerce geride tutuldukları yönünde söylemler duyulur zaman zaman.. Ata erkil toplum yapısından daha kurtulunmadığı durumlarda bu görülebilir. Özellikle dış mekanlarda erkekler kadınların kendilerine tabi olmalarını bekler. Temelde ve de özellikle evlerde kesin kes kadınların dedikleri olur. 
İş hayatında da kadınların ilerlemelerine imkan verilmediği söylenir. Oysa kadınların annelik görevleri ile evdeki görevleri ağır basınca, bazı iş sahalarında istenen ilerlemeleri gösterememeleri normaldir.
Ülkemizde bir çok alanda başarılı kadınlar mevcuttur. İş kadını, müdür ve müsteşar olan kadınları biliyoruz.
Tüm kadınların gününü kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim. Bizleri yetiştiren annelerimize de sevgi ve saygılar sunarım. Vefat etmiş annem Hayriye’yi de rahmetle anar mekanının cennet olmasını dilerim. Üç oğlumun annesi sevgili eşim Ziba’nın da anneler gününü sevgi ve saygı ile kutlarım.
Kadınları hem sevelim hem de onlara saygı gösterelim.