DP-Ulusal Güçler’de işler hiç de iyi gitmiyor.
Zaten köyün minareleri daha aday sıralamasında görülmeye başlanmış ve DP ve eski UBP’liler basına çok yansımasa da birbirine girmişti.
Seçimde hem kazananlar hem de kaybedenler olduğu için bir takım gizli yapılan şeylerin ortaya çıkması gayet normaldir.
DP’nin tüm adaylara kazandıkları taktirde imzalattığı kefalet senetleri gibi!

Hatırlarsanız KIBRIS TİME’de bu olayı bundan tam iki ay önce 27 Mayıs tarihli yazımızda konu etmiş ve Serdar Denktaş’ın siyasette nasıl akıllandığını ifade etmiştik.
O zaman bizim duyduğumuz kefalet senedi aday başına 100 bin TL’ydi…
Doğru yazmışız ama eksik yazmışız!
DP-UG’den aday olanların hepsine de ki buna Serdar Denktaş da dahil 5 senelik vekillik süresinde her yıl için bunun altına imza atmışlar.
Yani toplamda 500 bin TL’lik bir senet söz konusu…
DP’den koyanlar Serdar Denktaş’ı akıllandırmış olacak ki, böyle bir çareyi devreye sokmak durumunda kalmış…
Buna göre isteyen vekil 500 bin TL öderse DP’den anında istifa edebilir.

Olayın basına yansıması Ulusal Güçler’in milletvekili ve adaylarını çileden çıkarmış.
Hepsi de ateş püskürüyor!
500 bin TL’lik kefalet senedinin altına imza atarken iyi de bunun kamuoyuna yansımasından sonra bu feryat niye ki?
Ben de bunu anlamakta zorluk çekiyorum!
Milletin vekili olarak ortaya çıkacaksın, onların oylarıyla meclise girip sokakta kalmaktan kurtulacaksın ama iş doğrulara ve imzalara gelince cırlayacaksın!
Bunlar siyasetin nasıl görünüşte başka, kapalı kapılar ardında çok başka ve çok iğrenç olduğunun da göstergesidir.



Vakıflar İdaresi’nin eski icraatları mercek altında!

Ankara’dan gelen telkinlerle Vakıflar İdaresi müdürlüğüne atanan İbrahim Benter, kurumun eski icraatlarını mercek altına almaya başladı.
Geçmiş tüm icraatların ve kararların tekrar gözden geçirilmesi için bir ekip kuran Benter, bunları raporlayarak Başbakanlığa gönderecekmiş.
Benter’in gözüne en fazla batan icraatların ise yönetim kurulu üyelerinin yurt dışında yaptıkları astronomik harcamalar olduğu iddia ediliyor…

“Koalisyon kiminle kurulacakmış?”

“İşleri uzatıp, dallandırıp budaklandırmaya gerek yoktur. UBP seçimde darmadağın olmuş, halk tarafından temiz görünmeyen bir menfaat-çıkar partisidir ve siyasi hayatının en berbat dönemini yaşamaktadır. Üstüne üstlük UBP'nin yeniden toparlanıp toparlanamayacağı da bilinmemektedir. Halkımız böyle bir partiyi asla hükümette veya koalisyonda görmek istemez ve bunun mesajını da açıkça vermiştir.
O zaman DP ve CTP pazarlık payı artırma mesajları, çocuksu basit söylemler ve ayak oyunlarıyla,birbirlerine gazeteler üzerinden siyasi mesajlar göndermeyi bırakıp, almış oldukları oy oranlarına paralel ağırlıkta bir Koalisyon Hükümeti kurup adam gibi hedefler ortaya koyarak bir an evvel çalışmaya başlamalıdırlar !
Halk sizden hizmet bekliyor oyalanmayın !”
(Hasan ARTUNER)


MESAJ KUTUSU


Sayın Sunat ATUN, dost çevrelerinde Eroğlu’nun UBP başkan adayı kendiniz olduğunu söylemeye başlamışsınız. Kurultay sonrası UBP bir kez daha bölünecek, başkan olsanız ne olur olmasanız ne olur Allah aşkına!

Sayın Şerife ÜNVERDİ, Surlariçi’nde vatandaş olmalarına epey emeğinizin geçtiği bir çok seçmenin sizi seçimlerde desteklemediklerini biliyor muydunuz? Hele bazı bayanlar var ki vekil olmamanız için kapı kapı dolaşmışlar. Büyük vefasızlık doğrusu!

Sayın Tufan ERHURMAN, vekil olunca parti içinde adınız ‘statükocu’ya çıktı bile…Siyaset öyle rezil bir şey ki birkaç aya kadar vekil oldunuz diye umarız pişman olmazsınız. Bu memlekette kafası işleyen adama yer yok!

Sayın Doğuş DERYA, vekil olmanızla birlikte başta feministler olmak üzere eş cinseller de kendilerine yönelik yasanın geçirilmesi için heyecanlandılar. Bu konuda gelen mesajlar ileride sizi epey hareketli günlerin beklediğini gösteriyor. Yolunuz açık olsun.

Sayın Özdemir BEROVA, ekranlarda göründüğünüzden çok daha fazla kilolu görünmekten şikayetçi olduğunuzu duyduk. Televizyonların yönetmenlerine eliniz boş gitmezseniz bunun bir çaresine bakacaklardır.

Sayın Atilla ATAKANLI, UBP Dikmen örgüt başkanı olarak son gece 5’i UBP’den 5’i de DP’den olmak üzere karma liste hazırladınız ve bütün tepkileri üzerinize topladınız. Ne şiş yansın ne de kebap diye buna mı diyorlar?

Sayın Çelebi ILIK, seçimleri ikinci sırada bitireceğinizi çok söyledik ama bize gönül koydunuz. Yine de iyi bir sonuç çıkardınız, yaşınız da daha çok genç, mücadeleye devam ederseniz bir dahaki sefere işiniz çok daha kolay…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, seneye LTB başkan adaylığı konusunda koparılan gürültüye siz bakmayın. Siyaset karıştırıcıları kolları sıvadı ortalığı bulandırma görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Sayın Zeki ÇELER, siz artık milletin bir vekilisiniz ve dost bildiğiniz çevrelerde daha dikkatli düşünerek konuşmak zorundasınız. Unutmayın ki siyasette dost sandıklarınız bir anda en büyük düşmanınız kesilir ve şaşar kalırsınız…

Sayın Mutlu ATASAYAN, kaybetmeniz bölgede temiz siyaseti yeğleyenleri epey üzdü. En iyisi kabuğunuza çekilip mütevazi hayatınıza devam etmek. Sizin mideniz bu kadar bulantıyı kaldırmaz…

Sayın Hasan TOSUNOĞLU, seçim yorgunluğu sizi de fena halde vurmuş ve yataklara düşmüşsünüz. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Seçim üstüne çiftlik evine bir süreliğine kapanıp kafa dinlemek iyi gelecektir…

Sayın Zeren MUNGAN, Türkiye’de benzin biraz olsun ucuzladı, vatandaş da sizden şimdi bu konuda bir jest bekliyor. Siyasetin bunalttığı günlerde iyi gelecektir.

Sayın Sami DİLEK, Ahmet Çaluda’nın seçim kaybetmesi en fazla sizi endişelendirmiş diyorlar. Bizim bildiğimiz Çaluda o makamı daha fazla size bırakmaz ve mahalleye geri döner.

Sayın Dursun OĞUZ, sosyal medyada lise mezunu olduğunuz yönündeki haberler epey canınızı sıkmışa benziyor. Vekil oldunuz ya daha durun ne söylentiler çıkacaktır. Sizin gibi düzgün bir vekilden şimdi çok şey bekliyoruz, söylentilere kulak bile asmayın.

Sayın Ali Rıza USLUER, seçimlerde hastalık söylentilerini yayanlar en yakınınızdakilerden başkaları değil. Siz onları listenize dahil ettiniz ama onlar sizi liste dışı bıraktılar. Bunun üstüne buz gibi bir bardak su iyi gelir.

Sayın Mustafa YEŞİL, daha seçimler biteli birkaç gün oldu ama bir dahaki seçimlerde aday olmanız için teklifler şimdiden gelmeye başlamış bile…Bu sıralar kimsenin dolduruşuna gelmeyin, rahatınızı kaçırmayın.



Günün Fotoğrafı



Günün Fıkrası

Angarya

Bir gün profesörlerin aklına rahatsız edici bir soru takılmış.
Esleriyle olan cinsel hayatları acaba bir zevk mi yoksa angarya mı?
Düşünmüşler aralarında tartışmışlar ve bir sonuca varamamışlar .
İçlerinden biri doçentlere danışalım bakalım onlar ne düşünüyor bu konuda
demiş Gitmişler sormuşlar. Doçentler düşünmüş ve "siz
bilirsiniz hocam" demişler proflara.
Proflar için bu soru karın ağrısı olmuş.Gidip yardımcı doçentlere başvurmuşlar, onlar da bir süre düşünüp "siz daha iyi bilirsiniz" hocam demişler.
Proflar bir cevap bulamamanın sıkıntısı içinde bir de asistanlara soralım demişler.
Neyse sıkıla sıkıla sormuşlar. Sizce bizim eşlerimizle olan cinsel
hayatımız bir zevk midir yoksa angarya mı?
Asistanlar hep bir ağızdan 'ZEVK' diye bağırmışlar.
Proflar şaşırmış bu çabuk ve net cevaba. Merak etmişler,'Neden bu kadar emin ve çabuk cevap verebildiniz?' diye sormuşlar.
Asistanlar cevap vermiş: 'Angarya olsaydı bize yaptırırdınız'