Geçen hafta sosyal medyada şu görüşlerimi paylaşmıştım;
“Arap ülkelerinden birine iki yeni atama, hem de karı koca! Toplam maaşları 12 bin Dolar! Para yoktu değil mi? Allah sizi bildiği gibi yapsın!..”
Çünkü bana verilen bilgi bu yöndeydi…
İsim belirtmediğim halde önce Maskat temsilciliğine atanan eşlerden Eren Ertürk aradı, belli ki bu yorumdan rahatsız olmuş ve bazı açıklamalarda bulundu…
KKTC’nin Maskat temsilciliğinde idari işler ve hukuk konularında görevlendirilmiş…
Kısaca hikayesini anlattı, maaşının o kadar yüksek olmadığını aksine KKTC’deki müşavirlik maaşını alacağını ifade etti ayrıca orada iki de çocuk okutacağını söyledi…
Yani kendini savundu biraz da mahcup bir ifadeyle!
Birkaç saat sonra da Dışişleri Bakanı Emine Çolak aradı o da sosyal medyada yorumumu okumuş ya da birileri önüne koymuş…
O da çok farklı şey söylemedi ve maaş konusu üzerinde durdu…
Eşi oraya temsilci atandığı için onun da yanında aile bütünlüğü için olmasının uygun olduğunu ifade etti…
Emine hanıma da hassasiyetinden dolayı teşekkür ettim…
Dışişleri Bakanlığı’nın kendi resmi internet sitesine göre KKTC’nin 22 kentte temsilciği var bunu da sizlerle paylaşayım;
Ankara, İstanbul, Mersin, İzmir, Brüksel, Washington, New York, Londra, Cenevre, Roma, Bakü, Abu Dabi, İslamabad, Doha, Muskat, Kuveyt, Manama, Bişkek, Stokholm, Berlin, Budapeşte ve Strazburg…
22 temsilcilikte de bir çoğu buradan gönderilen ve yine bir çoğu her hükümet döneminde değiştirilen biraz da siyasi olarak değerlendireceğimiz görevliler var…
Ofisleri var, kalacak lojmanları var, makam araçları var hatta şoförü olan bile var…
Normalde baktığınızda olması gereken budur!
Hele de tanınan bir ülke olsak ha keşte bütün dünya başkentlerinde temsilcilerimiz olsa!
Ama tanınmıyoruz ve ne yazık ki birçok temsilciliğin kapısı bile açılmıyor!
Bu bilgi eski Dışişleri Bakanlarımızdan birinin şikayetidir!
Daha da açık belirtelim;
Bunların birçoğu amaca hizmet etmemektedir!
Hükümete gelen siyasiler kendilerine yakın olanları buralara atarlar ve yüksek maaşlar, pahalı harcamalar hepimizin kesesinden çıkar!
Bırakın Arap ülkeleri ya da diğer Avrupa ülkelerindekini…
Bana göre İzmir, İstanbul ve Ankara temsilcilikleri bile ne işe yarar bilir misiniz?
Buradan o kentlere giden KKTC yetkililerini havaalanından alırlar, otele yerleştirirler, birkaç yemek ve resepsiyon hepsi o kadar!
Kesinlikle bütün temsilcilikler mercek altına alınmalı, hiçbir işe yaramayanlar hemen kapatılmalı ve büyük israf önlenmelidir!
 
 
 
 
“Atatürk’e selam söyle…”
 
 
“Levent Kırca TV den öğrendik senin buralardan ayrıldığını. Biliyorduk gideceğini biletini kesmişti Azrail saatlerini sayıyordu. Sen gittin diye gösterdi televizyon yine seni gidişini okurken arkada geçiyordu yarattığın tiplerinle küçük Hüsamettin gülüyordu Ecevit’in tiki oynuyordu. Benim yüzüm güldükçe emeğine kalbim kan ağladı art arda kaybettiğimiz değerlere… 
Geçen gün yüzlerce kardeşimizi gömdük bu topraklara yarın da eşsiz  sanatçı seni gömeceğiz.
Giderken oralara Atatürk’e selam söyle, deki ona inadına barış senin söylemin gibi "yurtta barış önce" ve deki ona Cumhuriyette kalacak Anadolu toprakları.
Hoşça kal Levent Kırca, hoşça kal…”
 
(Harper ORHON)
 
 
 
“Bakan ve müsteşar neredeydi?”
 
“Gardiyanlar günü dolayısıyla kamu sen ve Kıbrıs Türk Psikologlar derneği öncülüğünde bir panel düzenlendi, gardiyanların hem gününü kutlamak hem de koşulların iyileşmesi adına, cezaevindeki hükümlü , hükümsüz tutuklular, gardiyanlar ve gardiyan aileleri için hazırlanan eğitim programının sunumu vardı ! 
Sn Bakan ve müsteşarları iyileştirmeye yönelik bu adımda orda onları yalnız bıraktı ! Cezaevleri ve şartlarının ne kadar iyi olduğu o ülkedeki insan haklarının önemini gösterir ! 
Sn Bakanın orda olmayışı büyük bir çelişki ! Ve orda olanlar için moral bozukluğu yaratmıştır ki arkadaşlar dile getirdi ...
İyi bir şeyler yapıldığında yoksunuz! Eleştirilere çözüm bulmazsınız! 
Bu işin sonu nere varacak çok merak ederim!”
 
(Ayşe ÖZTABAY)
 

GÜNÜN FOTOĞRAFI:


 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hasan BAŞOĞLU, öğretmenlerin hazırlık ödeneklerinden kesinti yapıp 2011 sonrası öğretmen olanlara da hazırlık ödeneği verilmesi kararınız aslında çok da kötü bir karar değil ama sendikalar bunu asla onaylamaz bilmenizi istedik.
Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI, İskele’den bir grup partili genç aradı Meclis Başkan Yardımcılığı görevinize fena halde bozulmuşlar! Dört gözle genel seçimleri beklediklerini ve sürpriz yapacaklarını belirttiler. Acaba ne demek istediler?
Sayın Suat YELDENER, görevden alınmanız bakanlık için büyük bir kayıp ama bakanınız bile bu kararın altına istemeye istemeye imza attı! Bizim ülkede siyaset ne yazık ki böyle bir şey! Kurultay kurbanları arasına girdiniz fazla da kafanıza takmayın olur mu?
Sayın Günay ÇERKEZ, Digitürk’ün kesilen bazı kanal yayınları konusundaki açıklamanızı aldık ama sayfa darlığı nedeniyle yarına bıraktık. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz, her zamanki gibi kibarlığınız yine üstünüzdeydi…
Sayın İbrahim BENTER, Maraş’a sahip çıkmama konusunda ne deseniz yerden göğe kadar haklısınız. Ama bu ülkede özellikle de milliyetçi geçinenler ancak nutuk atar iş icraata gelince de hepsi kaçacak delik arar! Ne yapalım kader utansın değil mi?
Sayın Mustafa AKINCI, Madem ki artık siz de Rum basınından şikayetçi olmaya başladınız Türk basınına sarılma zamanı gelmedi mi? Ayrıca medyaya bu kadar uzak durmanın kime ne faydası olacak ki!
Sayın Hasan SERTOĞLU, UBP kurultayında adaylardan birisi için özel toplantılar düzenlediğinizi duyduk! Bu ismi siz mi açıklarsınız yoksa bize mi bırakmak istersiniz. Yani biz de üye olsak aynı adaya oyumuzu verirdik…
Sayın Kutlay ERK, su yönetimi konusunda dün yaptığınız açıklama parti tabanında resmen bomba etkisi yaptı. Her hangi bir yetkili organda görev almayınca insan çok daha rahat ve esnek olabiliyor değil mi?
Sayın Derviş EROĞLU, biz ikinci turda kurultaya müdahale edeceğinizi zannediyorduk ama perde gerisinde yaptığınız çok özel toplantılarla bir adaya yöneldiğiniz gözleniyormuş. Bence de son güne kadar gizleyin ki ters etki yapmasın…
Sayın Adnan IŞIMAN, parti gazetesinin başında olan bir ayın yönetmeni için 6 adaylı kurultayda en büyük sıkıntı sizin için yaşanıyor değil mi? En iyisi hepsine ağabeylik yapıp taraf olmamak elbette…Bu arada Akıncı’nın kapı komşusu olduğunuz halde mahalleyi sivrisineklerin basması da epey manidar yani!
Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, Lefkoşa’da ve parti içinde seveniniz epey fazla ama yine de siz bazılarının dolduruşuna sakın gelmeyin! Rakibiniz gayet iyi çalışıyor ve bu işi fazlasıyla ciddiyete aldı. At başı gidiyorsunuz, sağlam basın!
Sayın Abdullah İŞKEY, Ali Pilli’ye rakip olan adaylar teker teker geri çekiliyormuş ama siz Nuh deyip Peygamber demeyip adaylıkta ısrarlı olduğunuzu söylüyormuşsunuz. Bizce de çekilin çünkü LAÜ’deki göreviniz ilçe başkanlığına mani olabilir diyorlar!
Sayın Emine ÇOLAK, Muslat temsilciliğindeki eş durumunun yakında Mersin temsilciliğinde de tekrarlanacağı ihbarları almaya başladık. Bu tür atamalar kamuoyunda pek hoş karşılanmıyor haberiniz olsun istedik…
Sayın Özdemir TOKEL, UBP konusundaki yazılarınız fazla felsefi olmaya başlamadı mı? Bazı okurlarınız daha halk diliyle yazmanız gereken mesajlar göndermeye başladı! Hoş entelektüellik ruhunuzda var değil mi?