Geçtiğimiz yıldı;
Türkiye’nin en ciddi gazetelerinden birisi olarak bildiğimiz Milliyet, KKTC için özel bir ek hazırlamış ve astronomik reklam fiyatlarıyla piyasayı temizlemişti.
Bunu yaparken, tirajını olduğunun çok üstünde göstermiş, biz bunu deşifre ettiğimiz halde tek bir açıklama yapmamıştı…
Yapamazdı da zaten!
Çünkü Türkiye’de basın işleri bizdeki gibi değil…
Çeşitli sitelerde her gün gazetelerin günlük tirajları yayınlanır ve işletmeler de reklamlarını ona göre dağıtırlar.
Ama biz biraz saf olduğumuz için, sırf ismi var diye bu gazeteye milyarlarca lira reklam verdik.
Hem de yerel basından çalarak!

Bugünkü Milliyet gazetesinin manşet başlığı şöyleydi;
‘Kadın Vekilin Fuhuş İsyanı”
Ön sayfada manşetten verilen habere bir de ‘Özel Haber Milliyet Lefkoşa’ ibaresi eklenmişti.
TAK’ın haberi nasıl Milliyet’in özel haberi olur, bunu Medya Etik Kurulu Başkanı Süleyman İrvan’a sormak lazım…
Ya da Medya Etik kurulu, sadece yerel basına değil, artık Türkiye basınına da el atması gerek…
Yok, onlara dişi geçmiyorsa, bunu da açıklamalarını bekleriz!

Haberin devamı iç sayfalarda Prezervatif Servisi başlıklı haber şöyle başlıyor;
“KKTC’de yaklaşık 500 gece kulübü bulunuyor..”
Yuh artık!
KKTC’de 500 kulübü mü var Allah aşkına?
Bu müthiş sayıyı ülkedeki 5 ilçeye paylaştırırsanız, ilçe bayına 100 gece kulübü düşer ki işte o zaman KKTC tam bir fuhuş ülkesi olur…
Bizim bildiğimiz KKTC’de 40 küsur gece kulübü var, o bile bu ülke nüfusuna göre abartılı bir rakamdır…
Şimdi söyleyin lütfen, Türkiye’de aileler bu haberi okuduktan sonra buraya bir daha öğrenci gönderirler mi?

Kendini sıra dışı bir vekil olarak kabul ettiren Doğuş Derya’ya da birkaç söz etme ihtiyacı hissettik…
Kendine tercih oyu verdiğim için bunda hakkım da olduğunu düşünüyorum.
Gerçekten de sıra dışı bir vekil çizgisi izliyor…
Türkiye’ye kafa tutuyor, partisinin icraatların beğenmiyor, kadın hakları vesaire konularda şimdiye kadar söylenmeyenleri söylüyor…
Tamam da…
Daha ne kadar, aynı teraneyi dinleyeceğiz Doğuş hanım?
Biz sizi oraya sıra dışı olduğunuz için gönderdik ama anlaşılan siz bu sıra dışılığı sadece lafla sıra dışı olmak gibi algıladınız…
Hadi artık biraz susun da, söylemlerinizi eyleme çevirmek için çalışın, çabalayın ve gerçekten sıra dışı bir vekil olduğunuzu bize gösterin.
Bilmem anlatabildim mi?




Bir hemşirenin feryadı!

“Her ambulansa bindiğimizde kan kokusunu biz soluyoruz. Bunu biz temizliyoruz.
Bazen midemiz kaldırmıyor, bazen ise bir vakayı günlerce rüyalarımızda görüyoruz.
Bazı günler üniformamız kanlar içinde eve dönüyoruz.
İnsanları IRK-DİN-DİL-RENK ayrımı yapmadan kurtarmaya çalışanlar biziz.
Anne karnındaki bebeği kurtaramayınca yaşama küsenler biziz.
Kimsenin yaklaşmaya cesaret edemediği kazalara müdahale edenler biziz.
Bir cana yetişmek için ambulansın içinde 3 kişi 120, 140, 150, 160 km/h hız yaparak kendimizi tehlikeye atanlar biziz.
Serviste onlarca hastaya zamanında ve uygun tedavi uygulamak, onları rahatlatmak için koşuşturanlar biziz.
Sizlere karşılıksız kucak açanlar biziz. Fakat buna rağmen en çok şiddete ve küfre maruz kalanlar yine biziz…”

(İsmi mahfuz)



Kurt-kuzu!

“DP'nin yayın organı Demokrat Bakış'ın Baş Yazarı Prof. Dr. Erhan Arıklı beni koalisyonu taşlamakla suçlamış.
Kurt ve Kuzu masalını çocukken anlatırlardı bize... Kuzuyu gözüne kestiren kurt, "suyumu bulandırdın" bahanesine başvurur.
Lakin sn. profesör... ne CTP bir kuzudur, ne sizin gazeteciliğini tartışma konusu dahi edemeyeceğiniz Yeni Düzen ve ona emek veren Cenk Mutluyakalı ve ekibi...
Bendeniz üzerinden Yeni Düzen'e ayar vermeye kalkışırken aman ha... Cami duvarına teşaşür eylemeyiniz...”

(Sinan DİRLİK)


GÜNÜN FOTOGRAFI



MESAJ KUTUSU


Sayın Ahmet KAŞİF, birkaç güne kadar Yenişehir postanesinde damga pulu satılacağı yönündeki mesajınıza memnun olduk. Hassasiyetinizden dolayı şikayetçi okurlarımız adına teşekkür ederiz.

Sayın Doğuş DERYA, artık bu kadar konuşmak kafidir. Şimdi söylemleri eyleme geçirme vakti geldi. Sesinizi kısmak istemeyiz ama artık yapılan icraatları sizin ağzınızdan duymak istiyoruz.

Sayın Halil İbrahim AKÇA, Karadenizliler Derneği etkinliklerinde konuşmanız TAK muhabiri tarafından yanlış redakte edilince Pazar akşamı haberi düzeltmek için epey çaba sarf ettiniz. Ne yazık ki bir çok gazetede yanlış açıklama manşet oldu, geçmiş olsun…

Sayın Şükran KORAHAN, elinizde çok sayıda şaibeli fatura olduğu iddia ediliyor. Bunları kamuoyuna bir açıklarsanız ortalık toz duman olacak. Ama dostluk ve vefa buna engel değil mi?

Sayın Hakan ORAL, LAÜ, yönetim kurulu üyeliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Siz partinizden daha yukarılarda bir görev bekliyordunuz ama bu seferlik idare edin artık. Bir dahaki sefere Allah kerim…

Sayın Aslan BIÇAKLI,
son 28 Temmuz tecrübesinden sonra aktif siyaset defterini hiç açmamak üzere kapadığınızı öğrendik. Siz yine de büyük lokma yiyin ama büyük konuşmayın. Lanet olası siyaset kene gibi yapışıyor insanın benliğine…

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Vakıflar Bankası yönetim kurulu üyeliğine o kadar çok talipli varmış ki henüz isimleri bile belirleyememişsiniz. Maaşı olmayan bu görevin hikmetini bir türlü anlayamadık gitti…

Sayın Sinan DİRLİK,
son günlerdeki çıkışlarınız nedeniyle Kıbrıs Türk basınından teklif yağdığını duyduk. Bu işler böyledir bir kapı kapanır, onlarca kapı ardına kadar açılır. Madem ki Kıbrıs’ı bu kadar çok sevdiniz lütfen bırakmayın olur mu?

Sayın Necdet NUMAN, siz hala kendinizi genel sekreter sanıyorsunuz ama parti tüzüğünüze göre sizin genel sekreterlik seçimi kaybettiğiniz gün uçtu gitti. Siz boş verin siyaseti çiftlikte bir kuzu çevirin de milletin midesi bayram etsin…

Sayın Zeren MUNGAN,
öğretmenler hazırlık ödeneklerini alınca memnuniyetlerini bildirmek için teşekkür mesajları gönderiyorlar. ‘Paranın yüzü sıcaktır’ sözünü boşuna söylememişler değil mi?

Sayın Erhan BAŞAY
, Camelot maşallah en fazla size yaramış diyorlar. Enine doğru müthiş bir genişleme içindesiniz. Sıkı bir diyet ve sağlam bir spora ihtiyacınız var. Aman dikkat!

Sayın Ömer BİLGE
, yine ortalığı fena halde karıştırdınız. Kıbrıs Türk basınında yazılınca kimse görmüyor ama Türkiye basınında aynı haberler çıkınca vatandaş ülkenin avukatı kesiliyor. Ne tuhaf değil mi?

Sayın Arzu PÜRTÜL
, Karpazlı kadınlarla ilgili etkinlikleriniz ve çabanız bölgede taktirle karşılanıyor. Bir çoğu sayenizde meslek sahibi olup para kazanmaya başladı. Tebrik eder, başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın İbrahim BENTER,
işi gücü bırakın şimdi mahkeme koridorlarında sürünün olacak şey mi bu? TC Yardım Heyeti’nin kapısını çalmanın zamanı gelmedi mi daha?

Sayın Hakan YOCZU, 49’ncu yaşınızı kutlar sağlık ve mutlu nice yaşlar temenni ederiz. Seneye yarım asırlık yaşınızı artık havai fişeklerle kutlarsınız değil mi?





Günün Fıkrası

Hile yaptım!


Adamın biri bir gün iki saat gözükmedikten sonra karısının yanına bara gitmiş. Karısı adama çıkışmış:
-“Nerede kaldın kör olası! İki saattir yoksun!” demiş.
Adam demiş ki:
-“Şimdi sırası değil, eve gidip hemen bavulunu hazırla arkadaşım seni kapıda bekliyor. Seni kumarda kaybettim” demiş.
Karısı hiddetle:
-“Bunu nasıl yaparsın!” demiş.
Adam da gayet sakin bir şekilde:
-“Hile yaptım karıcığım!.”